Dante gibi ortasındayız ömrün; 46 yaşında hayatını kaybeden bir şairin ölüm yılı: Cahit Sıtkı Tarancı
4 mins read

Dante gibi ortasındayız ömrün; 46 yaşında hayatını kaybeden bir şairin ölüm yılı: Cahit Sıtkı Tarancı

AA

“Yaş otuz beş, yolun yarısı eder…” diye başlar Cahit Sıtkı’nın Otuz Beş Yaş şiiri. Usta şairin bugün 68’inci ölüm yılı. Kendisini sevgi ve saygıyla anarken; hayatına dair bazı kesitleri sunuyoruz.

Tarancı, Diyarbakır’da Bekir Sıtkı Bey ile Arife Hanım’ın oğlu olarak 4 Ekim 1910’da dünyaya geldi. Ailesi tarafından kendisine ilk olarak Hüseyin Cahit adı konuldu.

Soyadı Kanunu’nun çıktığı yıl babasının kararıyla Tarancı soyadını alan şair, ilk okulu Diyarbakır’da, liseyi de Kadıköy’deki Saint Joseph Lisesi ve Galatasaray Lisesinde okudu.

Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Tarancı’nın ilk eserleri Galatasaray Lisesinin çıkardığı Akademi ile dönemin ünlü Servet-i Fünun dergilerinde yayınlandı. Tarancı, Fransızcayı ilerleterek, Stephane Mallarme, Charles Baudelaire ve Arthur Rimbaud gibi Fransız şairlerin eserlerini okumaya başladı.

GARİP ŞİİR AKIMI’NIN ETKİSİ

Garip akımından etkilenen ve serbest şiir denemeleri yapan Tarancı, Cumhuriyet döneminin önemli şair ve yazarlarından Ziya Osman Saba ile 1928’de tanışarak yakın dost oldu. İki şairin arasında Türk edebiyatını etkileyen yazışmalar, Tarancı’nın vefatına dek sürdü.

Usta şair, 1931’de girdiği Mülkiye Mektebinden ikinci senenin sonunda atılınca, eğitimine Yüksek Ticaret Okulunda devam etti ancak memuriyet sınavını kazanıp Sümerbank’ta çalışmaya başladıktan sonra bu okuldan da ayrıldı.

Ömrümde Sükut adlı ilk şiir kitabını, Mülkiye Mektebi’nde okuduğu 1933’te yayınlayan Tarancı, Karabük’e atanması üzerine Sümerbank’taki memuriyetten ayrıldı ve öykülerini yayınladığı Cumhuriyet gazetesinde çalışmalarını sürdürdü.

Aynı yıllarda Peyami Safa ile tanışan usta şair, Cumhuriyet Gazetesi sahipleri Nadir Nadi ve Doğan Nadi’nin desteğiyle üniversite öğrenimini tamamlamak üzere Paris’e gitti. Paris Radyosu’nda Türkçe yayınlar spikerliği de yapan Tarancı, 1938-1940’ta Sciences Politiques’te yüksek lisans yaptı. Paris’teyken yazar Oktay Rifat ile tanıştı.

OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİNİN GETİRİDİĞİ BİRİNCİLİK

İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Paris’ten bisikletle kaçarak Lyon ve Cenevre yoluyla Türkiye’ye dönen Tarancı, 1941-1943’te askerliğini Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde yaptı. Ayrıca askerliği sırasında Türk şiirinin önemli örneklerinden biri olan Haydi Abbas eserini kaleme aldı.

Askerlik sonrası İstanbul’a ailesinin yanına gelen usta edebiyatçı, kısa bir süre babasının iş yerinde çalıştı, daha sonra Ankara’ya taşınarak, Anadolu Ajansında ve Çalışma Bakanlığında görev yaptı.

Türk şiirinin klasikleri arasında yer alan “Otuz Beş Yaş” şiirine imza atan Tarancı, 1946’da bu eseriyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği şiir yarışmasında birincilik elde etti ve yurt çapında tanınan bir şair haline geldi.

Sayfa: 270

CAHİT SITKI TARANCI ÖLDÜ

Tarancı, 1951’de Cavidan Tınaz ile evlendi. Evlendikten sonra yazdığı şiirlerini Düşten Güzel adlı kitapta bir araya getiren usta şair, 1953’te geçirdiği bir kriz neticesinde felç oldu. Tarancı, yatağa bağlı ve yarı bilinçli olarak İstanbul ve Ankara’da çeşitli hastanelerde tedavi gördü. Bir yıl kadar Diyarbakır’daki baba evinde bakıldı.

Tedavi için devlet tarafından 1956’da Avrupa’ya götürülen şair Tarancı, zatülcenp hastalığına yakalanarak 13 Ekim 1956’da Viyana’da 46 yaşındayken vefat etti. Cenazesi Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Ailesinin Diyarbakır’daki evi 1973’te Cahit Sıtkı Müze Evi olarak da ziyarete açıldı.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir